Sigorta primine esas tutulacak kazancın tespiti ve hesaplanması dava dilekçe örneği
Sigorta primine esas tutulacak kazancın tespiti ve hesaplanması davası Hakkında Genel Bilgiler
Aşağıda sizin için hazırladığımız sigorta primine esas tutulacak kazancın tespiti ve hesaplanması dava dilekçe örneğini görebilirsiniz.
İŞ MAHKEMESİNE
DAVACI :
VEKİLİ : Av. Gonca AYAS KAMIŞLI & Av. Mehmet KAMIŞLI
DAVALILAR : 1-
: 2
DAVA : Sigorta primine esas tutulacak kazancın tespiti ve hesaplanması,
Açıklamalar
1-Müvekkilim …….., ………. tarihinde davalı …….. Ticaret. A.Ş’de çalışmak üzere giriş yapmış, ………. tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlamıştır.
2-Müvekkil ………. tarihinde ise aşağıda açıklayacağımız nedenlerle işine son verilmiştir.
3-Müvekkilim, davalı ……….Ticaret. A.Ş’de ………. TL aylık ile giriş yapmış, ancak, aylık ödemeler asgari ücret üzerinden yapılıp, diğer kalan miktar ise ………….Ticaret. A.Ş’de tutulan ek maaş ödemelerini gösteren defter kayıtları uyarınca ……….. TL ayrıca ödenmiştir.
Bu bağlamda;
Müvekkilimin gerçekten aldığı maaş ile bordro ile yapılan asgari ücret üzerinden hesaplanan SSK primi diğer ek ödeme eklenmeksizin eksik yatırılmış olduğu açıktır. Bu hususun ise müvekkilimin ilerideki emeklilik hizmet süresinde dahi maddi kayba yol açacağı aşikardır.
4-Müvekkilim çeşitli nedenlerle ayrılmaya zorlanmış, ancak, ayrılıştan bir süre önce 1 yılını doldurmuş olması nedeniyle ……… Ticaret. A.Ş’den izin talep etmiş, daha sonra ise ilgili ……….Ticaret. A.Ş yöneticisince kendisine izin verileceğini ancak iznin sonucunda da “çıkışını vereceğiz” denmiş, ihbar kıdem tazminatlarını alabileceği söylenmesi üzerine müvekkilim kurumca tutulan izin defterini de imzalamak suretiyle izne ayrılmıştır.
Müvekkilimin izin bitiş tarihi ………. olup, ………… tarihinde ise çıkışının yapılması gerekirdi, ne var ki, davalı ………….. Ticaret. A.Ş müvekkilimin izin bitiş tarihi ……. tarihi olmasına rağmen müvekkilim daha izni dolmadan başlama tarihinden bir gün önce çıkışı yapılmıştır.
5-Ayrıca müvekkilimin yasal mevzuatlara uygun olmayacak şekilde ihbar ve kıdem tazminatının ödenmeyişi, bunun yanında da, müvekkile ödenen reel maaş üzerinden değil, asgari ücret üzerinden SGK’ya bildirimde bulunulmuş olmakla da, açıktan ödenen ücret arasındaki farkında hizmet süresine, SSK primi olarak yansımadığından ileride büyük bir mağduriyet yaşacağı açıktır.
Bu bağlamda yerleşmiş Yargıtay kararları da bulunmakta olup, iddiamızı destekleyen ilgili Yargıtay kararı da mahkemenize arz edilmiştir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 09.05.2013 tarih 2013/3356 esas 2013/8526 karar sayılı ilamı;
“4857 sayılı Yasanın 8 inci maddesinde, işçi ile işveren arasında yazılı iş sözleşmesi yapılmayan hallerde en geç iki ay içinde işçiye çalışma koşullarını, temel ücret ve varsa eklerini, ücret ödeme zamanını belirten bir belgenin verilmesi zorunlu tutulmuştur. Aynı yasanın 37 nci maddesinde, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde, ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. Kişi kendi muvazaasına dayanamayacağından, belgenin muvazaalı biçimde işçinin isteği üzerine verildiği iddiası işverence ileri sürülemez. Ancak böyle bir husus ileri sürülsün ya da sürülmesin, muvazaa olgusu mahkemece resen araştırılmalıdır. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. işçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve özellikle ilgili meslek odasından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.”
Sonuç olarak;
Müvekkilimin sigorta primlerine sunmuş olduğumuz belgeler bağlamında eksik yatırılmış olduğundan sigorta primine esas tutulacak kazancın tespiti ve hesaplanması ile sigorta kayıtlarına tesciline karar verilmesi ile, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan alınmasına karar verilmesini dilerim.
Arz ederim. Saygılarımla,
Davacı Vekilleri
Av. Gonca AYAS KAMIŞLI & Av. Mehmet KAMIŞLI
(E-İMZA)